100 yıllık kaosu düzenleyenler
‘Sistem Tasarımı: Günlük Yaşamda 100 Yılı Aşkın Kaos’ isimli sergi Köln Uygulamalı Sanatlar Müzesi’nde 7 Haziran’a kadar ziyaret edilebilir.
Küçük ve fonksiyonel
Tasarımcılar nesnelerin fonksiyonelliğini birçok açıdan her zaman göz önünde bulundurur. Örneğin 1921 yapımı bu İsviçre çakısı yalnızca ekmek dilimlemiyor aynı zamanda bir şarap şişesini de açabiliyor. Bu ürün "Sistem Tasarımı: Günlük Yaşamda 100 Yılı Aşkın Kaos"da sergilenen yaklaşık 150 parçadan biri.
Endüstriyel süreç
1925’te Marcel Breuer tarafından tasarlanmış olan "B9," isimli bu sehpa modern estetik ve teknolojiyi bir araya getiriyor. Bu tarz tasarımlar endüstriyel rasyonalizmin örneklerinden sayılıyor: Yani bir nesne üretildiğinde farklı boyutlarda kolaylıkla tekrar üretilebiliyor. Seri üretim fikri de bu şekilde doğmuş.
Stil sahibi düzenlemeler
1955’te bu televizyon aynı stilde tasarlanmış bir radyo ve pikap platformuyla birlikte satın alınabiliyordu. Ürünler odanın istenen köşesine yan yana yerleştirilebiliyordu. Bu set tüketicilerin evlerini kişisel zevklerine göre düzenlenmelerine olanak veren ürün çizgisinin ilk örneklerinden sayılıyor.
Klasik oyuncaklar
Her çocuk sistem tasarımının bu örneğini bilir: Küçük parçaları sayesinde Lego bloklarıyla hayal edilen her şey yapılabiliyor. 1958’de Legolar dünya çapında bir akım haline geldi. İlginç olan ise, Legoların tasarımları değişmediğinden en son üretilen Legolar dahi ilk üretilenlerle uyuşuyor.
Kafeterya estetiği
Eşyaların birbirine uyması yalnızca eğlence üniteleri ya da çocuk oyuncakları için değil diğer pratik kullanım alanlarında da önem teşkil ediyor. Bu tabak ve bardaklar çok sayıda insanın kullanımı için tasarlanmış; örneğin kafeteryalarda. Hem birbirleriyle uyumlular hem de yer tasarrufuna uygun bir biçimde iç içe geçebiliyorlar.
İdeal mobilyalar
1960'lardan bir raf sistemi olan "606" tasarım mobilyaların en başarılı örneklerinden kabul ediliyor. Keskin formlar, düz çizgiler ve sabit kalıplar düzeni temsil ediyor. Bu tür mobilyalar aynı zamanda tüketicilerin kişisel ihtiyaçlarına göre de uyarlanabiliyor. "606"nın yaratıcısı Alman Dieter Rams sistem tasarımının öncülerinden biri sayılıyor.
Ebeveynler ve çocuklar için tasarım
Bu renkli plastik sandalyeler İtalyan tasarımcı Marco Zanusa ve Alman meslektaşı Richard Sapper tarafından çocuklar için tasarlanmış. Bu sandalyeler endüstriyel tasarımın ilk örneklerinin en önemli temsilcilerinden. Bağlantı parçaları sayesinde sandalyeler iç içe de geçebiliyor.
Mükemmeliyetin renkleri
Yüksek kalitede bir ürünün görüntüsünün potansiyelini yansıtması gerekir. Bu motivasyonla Braun siyah ve gümüş renginde basit kalıplı ürünleri üretmeye başladı. Fikirse tasarım uzmanı Hans Gugelot’a aitti. Gugelot’a göre düz çizgiler teknik mükemmeliyeti temsil ediyor.
Tabakların mikrokozmosu
Villeroy & Boch tarafından üretilen "La Boule" (Top) isimli 4 kişilik iç içe geçebilen tabaklar gibi tasarım çözümlerine mikrokozmoz deniyor. Bu tasarımlar minimum alanda maksimum kapasite sağlıyorlar. Takım, sosluklardan çorba tabaklarına 19 parçadan oluşuyor.
Doğu Alman tasarımı
Sistem prensibi 1960'lardan beri yalnızca Batı’da değil Doğu’da da tasarıma hakim prensip haline geldi. Eski Doğu Almanya’da ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinde de tasarımcılar bu akımın izinden gittiler. ''System 80'' isimli priz ve düğme serisi Oberlinde şehrindeki tasarımcılar tarafından geliştirildi.
Görünmez başarı
Bu raf sistemi Amerikalı tasarımcı Ali Tayar tarafından yaratılmasından kısa süre sonra tasarım müzelerindeki yerini almış. Bu tasarımın başlıca özelliği alimünyumdan yapılma bağlantı elementleri. Bu parçalar sayesinde kullanıcılar rafların boyunu istedikleri gibi ayarlayabiliyor. Rafların kalın camları neredeyse görünmez ve bulunduğu odaya uyum sağlıyor. © Deutsche Welle Türkçe