1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

AB: Suriye'de Rusya ve İran'a yer olmamalı

16 Aralık 2024

AB, Suriye'nin geleceğinde Rusya, İran ve aşırılıkçılara yer olmaması gerektiğini bildirdi. Kremlin'den yapılan açıklamada ise ülkedeki Rus üsleriyle ilgili Suriye'deki yetkililerle görüşmelerin sürdüğü kaydedildi.

https://p.dw.com/p/4oDWn
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja KallasFotoğraf: Anchal Vohra/DW

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas, Suriye'nin geleceğinde aşırılıkçılar, Rusya ve İran'a yer olmaması gerektiğini söyledi. 1 Aralık'ta görevi Josep Borrell'den  devralan ve bugün ilk kez AB Dışişleri Bakanlar Konseyi toplantısına başkanlık eden Kallas, "Pek çok dışişleri bakanı, Rusya'nın nüfuzunun yok edilmesinin Suriye'deki yeni liderliğe şart koşulması gerektiğini vurguladı" dedi.

Kallas, AB'nin Suriye'deki yeni liderlikle Rusya'nın Suriye'deki askerî üsleri konusunu gündeme getireceğini de sözlerine ekledi.

Rusya'nın şu an Suriye'de iki askerî üssü bulunuyor: Liman kenti Tartus'taki lojistik deniz üssü ile Lazkiye vilayetindeki Hımeymim hava üssü. Kremlin sözcüsü Dimitri Peskov bugün yaptığı açıklamada, Suriye'deki üslerin durumu konusunun henüz çözülmediğini, Suriye'de kontrolü elinde bulunduran güçlerle görüşmelerin sürdüğünü bildirdi. Nihai kararın verilmediğini belirten Peskov, "Her şey diyalogla tayin edilecek" dedi.

Rus haber ajansı TASS, 13 Aralık'ta ismini vermediği bir kaynağa dayandırdığı haberinde Rusya'nın iki üssün varlığının devamı için Suriyeli yetkililerle görüşmeler yürüttüğünü ve ilk etapta üslerdeki normal işleyişin sürdürülmesi için geçici güvenlik garantisi aldığını bildirmişti.

Almanya'dan İsrail'e uyarı: Golan Tepeleri Suriye'ye aittir

Suriye'nin siyasi geleceğiyle ilgili Batı ve Ortadoğu başkentlerinde mekik diplomasisi yürütülürken İsrail'in, işgal altında bulundurduğu Golan Tepeleri'ndeki Yahudi nüfusu artırma girişimleri endişe yaratıyor.

İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Katz, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesi sonrasında Golan Tepeleri'ndeki İsrail birliklerini ziyaret etmişti.
İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Katz, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesi sonrasında Golan Tepeleri'ndeki İsrail birliklerini ziyaret etmişti.Fotoğraf: Kobi Gideon/Israel Gpo via ZUMA Press Wire/picture alliance

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu geçen hafta Golan Tepeleri'nin "sonsuza dek İsrail'e ait olacağını" belirtmiş, Pazar günü de İsrail Bakanlar Kurulu bölgede İsrailli nüfusu ikiye katlamayı hedefleyen kararı kabul etmişti. İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşında işgal ettiği Golan Tepeleri'ni 1981 yılında ilhak etmiş, ancak ABD dışında uluslararası toplum bu adımı tanımamıştı. Devletler hukukunda Golan Tepeleri, işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul ediliyor.

Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, İsrail'i bölgedeki nüfusu ikiye katlama planından vazgeçmeye çağırarak "Sivil nüfusun yerleştirilmesi, işgal hukukuna aykırıdır. Alman hükümeti, İsrail işgali altındaki bölgenin devletler hukuku uyarınca Suriye'ye ait olduğu yönündeki tutumunu sürdürmektedir" açıklamasını yaptı.

Golan Tepeleri'ndeki 24 yerleşim bölgesinde yaklaşık 30 bin İsrail vatandaşı yaşıyor.

Alman Dışişleri sözcüsü, İsrail'in Suriye topraklarında gerçekleştirdiği hava saldırılarına da değinerek İsrail ve diğer komşu ülkelere Suriye'nin egemenliğini ihlal etmekten kaçınmaları uyarısında bulundu. Sözcü, "İsrail ve diğer güçler sürekli olarak güvenlik çıkarlarını öne sürüyorlar. Ancak devletler hukuku açısından da son derece açık bir şekilde belirlendiği üzere toprak bütünlüğüne dokunulamaz" diye konuştu.

rtr,AFP,dpa/BK,TY

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl ulaşabilirim?