Hindistan ekonomisi hızla gelişiyor
4 Kasım 2003Avrupa inleyip sızlıyor, Hindistan’ın keyfi ise yerinde. Uzmanlar bu yıl için %7 ila %8 arasında değişen bir ekonomik kalkınma bekliyorlar. Bu dünya çapında rekor bir oran olabilir. Bu yüzden Hindistan’ın büyük bir ekonomik güç olacağı, önümüzdeki yıllarda bu ülkeye yatırımların ve bu ülkeyle ticaretin büyük oranda kâr getireceği izlenimi hakim.
Hindistan - Almanya İhracaat Teşvik Komisyonu Başkanı Dietrich Käpschul de bu görüşte. Käpschul, “Hindistan’ın önümüzdeki 15-20 yılda dünya çapında ekonomisi en güçlü ülkelerden biri haline geleceği konusunda hiç şüphem yok" diyor.
Başarının sırrı ne?
Hindistan’ın bugün gayri safi milli hasılası, Almanya’nın üçte birini ancak buluyor, ama yapılan hesaplara göre 2050 yılında Almanya’nın sekiz katına ulaşacak. Peki nedir bu başarının sırrı? İşte bu sorunun cevabını bütün ekonomistler bir tek cevap veriyor: Bu başarının kaynağı Hindistan’ın bir milyarı aşan nüfusundan alıyor.
Bir zamanlar özellikle bilişim teknolojileri alanında büyük başarılara imza atan Hindistan, bugün ilaç endüstrisi, biyoteknoloji, telekomünikasyon ve sağlık alanında büyük atılımlar gerçekleştiriyor. Otomobil ve ayakkabı endüstrisi de öyle. Üretim kalitesi ve hacmi uluslararası standartları yakalamış durumda.
"Daha da gelişecek"
Hindistan ekonomisini 15 yıldır yakından izleyen Dietrich Käpschul, ülkenin daha da büyük bir hızla gelişeceğini düşünüyor ve “Hindistan kalite standartlarını iyi tanıyor. Hindistan moda akımlarını izliyor. Hindistan ayrıca çevre korumanın ne demek olduğunu da çok iyi biliyor. Hindistan’da ekonomi ve hizmetler sektörü her geçen gün daha da başarılı bir şekilde uluslararası pazarlara entegre oluyor" diyor.
Ancak ekonomik kalkınma beraberinde yan etkiler getiriyor tabii ki. Toplumsal kalkınma ekonomiye ayak uyduramıyor. Zenginle fakir arasındaki uçurum giderek derinleşiyor. Dolayısıyla bu büyük başarı sadece halkın %10 ila %15’lik bir kesimine tekabül ediyor. Bu da Hindistan’ın ekonomik mucizesine gölge düşürüyor ve uzmanlar tarafından aynı zamanda bir güvensizlik faktörü olarak değerlendiriliyor.