1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git
ÇatışmalarSuriye

İsrail Suriye'ye düzenlediği saldırılarla ne amaçlıyor?

17 Aralık 2024

Esad rejiminin devrilmesinin ardından İsrail, Suriye topraklarına yönelik karadan ve havadan operasyon başlattı. Peki İsrail, Suriye topraklarını işgale mi hazırlanıyor?

https://p.dw.com/p/4oDPz
Suriye sınırında bir İsrail tankı
Suriye sınırında bir İsrail tankıFotoğraf: Mostafa Alkharouf/Anadolu/picture alliance

ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyon hariç tutulduğunda halihazırda Suriye'de askeri operasyonlarını sürdüren iki yabancı güç kaldı: Türkiye ve İsrail.

Türkiye güney sınırında tehdit olarak gördüğü Kürt güçlere karşı bir tampon bölge oluşturmak istediğini söylüyor. Peki Suriye'nin güneybatısında, İsrail sınırında ne yaşanıyor?

İsrail saldırıları ile neyi hedefliyor?

Radikal İslamcı Heyet Tahrir Şam (HTŞ) militanlarının Şam'a girerek Beşar Esad rejimini devirmesinden bu yana İsrail kara birlikleri ve hava kuvvetleri eş zamanlı olarak iki ayrı operasyon yürütüyor.

Suriye'de rejimin yıkıldığının anlaşılmasıyla İsrail savaş uçakları Esad'ın ordusundan geriye kalanları bombalamaya başladı. Bu silahların gelecekte kendisine yönelik saldırılarda kullanılabileceği gerekçesiyle İsrail, Suriye ordusuna ait başıboş bırakılmış mühimmat depolarını, donanma üslerini, hava savunma sistemlerini vurdu. Suriye İnsan Hakları Gözlemevine (SOHR) göre Esad'ın ülkeden kaçtığı 8 Aralık Pazar gününden beri İsrail jetlerince gerçekleştirilen bombardıman sayısı 470'i geçti.

Şam, Humus, Tartus, Lazkiye ve Palmira kentlerine yönelik saldırılarda İsrail ordusunun, Suriye'nin elindeki karadan havaya füze stokunun en az yüzde 90'ını da imha ettiği değerlendiriliyor.

Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar geçen hafta başında yaptığı açıklamada, İsrail'in saldırıları ile kimyasal silah ve uzun menzilli füzelerin "aşırıcıların eline geçmesini" engellediğini savundu.

Esad'ın devrilmesinden 48 saat sonra, 10 Aralık günü ise İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Suriye donanmasını bir gecede yok etmekle övünen bir açıklama yaptı.  Buna göre iki ayrı üste bekleyen 15 deniz aracı kullanılamaz hale getirildi.

İsrail ordusu Suriye içinde kalıcı mı olacak?

Hava kuvvetlerinin Suriye cephaneliğine yönelik saldırıları devam ederken diğer taraftan İsrail birlikleri 8 Aralık'tan bu yana Golan Tepeleri'ndeki işgalini genişletti. Silahtan arındırılmış tampon bölgeye giren İsrail ordusu başkent Şam yakınlarındaki stratejik Hermon Dağı'nın kontrolünü ele geçirdi. Geçen hafta İsrail tanklarının Şam'a 25 kilometre mesafede görüldüğü iddia edilse de İsrail ordusu bu haberleri yalanladı.

Benyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümeti Suriye'ye yönelik askeri faaliyetlerin sınır güvenliğini sağlamaya dönük "geçici" tedbirler olduğunu savunuyor, radikal unsurların saldırılarına karşı bir "tampon bölge" yarattıklarını belirtiyor.

Benyamin Netanyahu
Benyamin NetanyahuFotoğraf: Menahem Kahana/REUTERS

Geçen Cumartesi günü yaptığı açıklamada Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi de "Suriye'de olup bitenlere müdahale etmediklerini, radikal unsurların sınırda mevzilenmelerini önlemeye çalıştıklarını" savundu.

Netanyahu da "Suriye ile çatışmaya girme niyetimiz yok" diyor. Ancak İsrail hükümeti Pazar günü, uluslararası toplumun Suriye'ye ait saydığı topraklardaki nüfusu iki katına çıkarmaya karar verdi. "Golan'ı güçlendirmek İsrail'i güçlendirmektir ve bu özellikle önemli... Buraya tutunmaya, bu bölgeyi geliştirmeye devam edeceğiz" diyen Netanyahu işgal altındaki topraklara nüfus çekmek için 11 milyon dolarlık bir proje hazırladıklarını duyurdu. Golan'da halihazırda çoğu tarımla geçinen 31 bin İsrailli yaşıyor.

Yetkililerin aksi yöndeki açıklamalarına rağmen İsrail'in Suriye'nin en yüksek zirvesi olan Hermon Dağı'nda kalıcı olabileceği değerlendiriliyor. Kudüs Strateji ve Güvenlik Enstitüsü (JISS) Direktörü Efraim Inbar, "Burası bölgedeki en yüksek nokta; Lübnan'a, Suriye'ye ve İsrail'e hâkim bir konumda. Stratejik açıdan son derece önemli. Dağların yerini tutabilecek bir şey yok" diyor.

Savunma Bakanı Israel Katz geçtiğimiz günlerde, askerlerine Hermon'da kış aylarını geçirmeye hazırlanmaları talimatını verdi bile.

Amerikan televizyonu CNN'e verdiği demeçte "Kalıp kalmamak siyasi bir mesele" diyen Inbar'a göre ordu Hermon'da olmaktan büyük memnuniyet duyacak.

Zirve Şam'a 40 kilometreden daha yakın, bu da Suriye'nin başkentini topçu menzilinde olduğu anlamına geliyor.

İsrail'in başta "geçici" diyerek girdiği Gazze Şeridi'nin güneyinde, Mısır sınırındaki Philadelphi (Salahaddin) Koridoru'nda şimdi kalıcı olmak istediği de hatırlatılıyor. İsrail ordusu, kendisine yönelik saldırılarda kullanılmak üzere silah kaçırıldığı gerekçesiyle bu bölgenin kontrolünü elinde tutmak istiyor.

Washington Post'a konuşan danışmanlık şirketi Le Beck International İstihbarat Birimi Başkanı Michael Horowitz'a göre de İsrail ordusu silahsızlandırılmış bölgenin ötesine asker göndererek niyetine dair şüpheleri artırdı. Horowitz, İsrail'in saldırgan tutumuyla yeni Suriye'yi "daha ilk günden düşmana dönüştürdüğü" değerlendirmesini yapıyor.

ABD ne diyor?

İsrail, Suriye'ye ait Golan Tepeleri'ni 1967'de işgal, 1981'de ilhak etmişti. Mart 2019'da ise dönemin ABD Başkanı Donald Trump, ülkesinin İsrail'in Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini tanıdığını ilan eden kararı imzalamıştı.

Golan'da inşaatı devam eden bir evin ahşap iskeleti
Golan'da İsrailli yerleşimciler yeni mülkler inşa ediyorFotoğraf: JALAA MAREY/AFP

İsrail'in Suriye topraklarındaki operasyonlarına yönelik Washington'dan henüz önemli bir tepki gelmezken Trump ve Netanyahu dört yıl aradan sonra yeniden birlikte çalışmaya hazırlanıyor. Netanyahu, Pazar günü yaptığı açıklamada 20 Ocak 2025'te Beyaz Saray'daki görevine başlayacak olan Trump ile Suriye konusunda bir görüşme yaptıklarını söyledi.

Trump döneminde Netanyahu'nun Golan konusunda elinin güçlenebileceği değerlendiriliyor.

HTŞ İsrail için tehdit oluşturuyor mu?

Suriye'nin fiili lideri Ebu Muhammed el Colani veya gerçek adıyla Ahmed el-Şara, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırıları "sahte bahanelerle" gerekçelendirmeye çalıştığını söyledi. 

Cumartesi Suriye basınına konuşan ve halihazırda ülkenin yeniden inşasına odaklandıklarını, tekrar çatışmaya dönmekle ilgilenmediklerini kaydeden Colani, "Suriye yıllardır süren çatışmalardan yoruldu, önceliğimiz istikrar ve yeniden yapılanma" dedi.

Colani İsrail'e yönelik ilk kapsamlı açıklamasında bu ülke için tehdit oluşturmadıklarını, ancak İsrail'in fazla ileri gittiğini belirtti.

Yine de, "Yıllardır süren savaş ve çatışmalardan sonra halkın mevcut yorgunluk hali bize yeni çatışmalara girme izni vermiyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'e uluslararası kamuoyunun tepkisi ne?

Başta Arap ülkeleri ve Türkiye olmak üzere pek çok devletten İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına tepki geldi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı Pazartesi günü yaptığı açıklamayla İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki yasadışı yerleşimleri genişletme kararını "şiddetle kınadı," söz konusu adım için, "İsrail'in işgal yoluyla sınırlarını büyütme hedefinin yeni bir aşaması" denildi. Açıklamada, "İsrail'in devam eden eylemleri, Suriye'de barış ve istikrarın tesis edilmesi yönündeki çabalara ciddi şekilde zarar vermekte ve bölgedeki gerginliği daha da artırmaktadır" ifadeleri yer aldı.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Mısır da İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırganlığını kınadı.

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un geçtiğimiz günlerde yaptığı ve hem Türkiye hem de İsrail'i Suriye'nin istikrar arayışına bir şans tanımaya çağıran açıklamasının ardından bugün de Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christian Wagner, "Bu topraklar (Golan Tepeleri) uluslararası hukuk açısından Suriye'ye aittir ve İsrail bir işgalci güçtür" diyerek Netanyahu yönetiminin genişlemeci politikasını eleştirdi.

DW,Reuters,AFP,dpa / MUK,JD

DW Türkçe'ye engelsiz nasıl erişebilirim?