Köln Yüksek Okulu'nda iftar

Artık Ramazan ayının sonuna yaklaşıldı. Pazartesi günü Arefe ve ardından Salı günü de Ramazan bayramı başlayacak. Ancak ülkeleri dışında olan insanlar için Ramazan biraz hüzünlü geçiyor. Hele de bunlar ailelerinden uzakta yaşayan öğrenciler ise. Ancak Köln Yüksek Okulu’nda 7 yıldır devam eden ilginç bir uygulama, öğrencilere yalnızlıklarını biraz olsun unutturuyor. Okulun yemekhanesinde hey yıl müslüman olmayan öğrencilerin de katıldığı bir iftar yemeği yeniyor. Yemeğin ev sahipleri ise Yüksekokul Müslüman Derneği, Hristiyan Öğrenci Topluluğu, Uluslararası Ofis ve Öğrenci İşleri.

Güneşin batışından sonra yemekhanenin bütün masaları doluyor. 300 kadar kişi iftar vaktinin başlamasını bekliyor. Bu sırada kızarmış tavuk, pilav ve taze ekmek kokuları da yemekhaneye yayılıyor. Ve ezan sesiyle birlikte, Almanya saatiyle 19.37’de iftar yemeği başlıyor. Köln’de İslami Bilimler eğitimi alan Elhakam Suni, şöyle konuşuyor:

"Doğal olarak kendimizi Köln takvimine göre ayarlıyoruz. Her şehrin kendi takvimi var. Bir, iki dakikalık gecikme çok kötü değil. İslam’da niyet önemlidir. Niyetiniz temizse, Allah bunu kabul edecektir diye inanırız.“

11 Eylül sonrası başlatılan bir girişim

7 yıldır Köln Yüksek Okulu’nda Müslüman ve Müslüman olmayan öğrenciler Ramazan’da bir gece hep birlikte iftar yemeği yiyorlar. Protestan Öğrenciler Başkanı Ulrich Kock-Blunk ise, ilk buluştukları yıl olan 2001 sonbaharındaki 11 Eylül saldırılarını hatırlıyor:

"Müslüman öğrencilerle yaptığımız konuşmalarda, New York’taki saldırılardan sonra kendilerine farklı bir gözle bakılmaya başlandığını, işlerini kaybettiklerini, ev bulamadıklarını, insanların kendilerinden kaçtığı duygusuna kapıldıklarını gördük. Bu nedenle bu buluşmayı gerekli bulduk. İftar yemeği, tekrar iletişime geçebilmek için bir girişimdi.“

"Önyargılar azalıyor"

Müslüman olmayan öğrenciler bu buluşma sayesinde, Müslüman öğrencilerin nasıl yaşadığını da öğreniyor. Ramazan’da ne yiyip ne içtiklerini görüyorlar. Birkaç masa ötede Yasemin adlı öğrenci arkadaşlarıyla oturuyor. Masadaki 6 genç kızın da başı kapalı ve tabakları dolu bir şekilde bekliyorlar. Yasemin, birlikte oruç tutmaktan çok hoşlandığını söylüyor:

"Burada Hristiyan, Müslüman ve diğer dinlerin mensubu öğrencilerle okuyoruz. Hepsi ramazan, oruç kelimelerini duyuyorlar ancak daha fazlasını bilmiyorlar. Bu tarz buluşmalarda daha iyi tanıyorlar ve belki ön yargıları da azalıyor.“

Yalnızlıklarını unutuyorlar

Müslüman öğrenciler için bu gecenin bir başka değeri daha var: Çünkü bu topluluk onlara uzakta olan ailelerini anımsatıyor. Kendilerini bir aile içindeymiş gibi hissediyorlar. Gine’den gelen Zainoui de aksi takdirde iftarı tek başına odasında açmak zorunda kalacağını söylüyor:

"Burada yeni arkadaşlar edinmek çok güzel. Onlar oruç tutmasa da burada bir aradayız, birlikte yiyoruz. Bu çok hoş. Gerçekten yemeğimden daha çok zevk alıyorum.“