Uygurlar, Olimpiyat açılışını boykota çağırıyor
22 Nisan 2008Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabiya Kader, Uygur halkının onlarca yıldır korku içinde yaşadığını belirtiyor. Çin askerlerinin 1949 yılında bölgeyi işgalinden bu yana insan hakları ihlallerinin günlük hayatın bir parçası haline geldiğini kaydeden Rabiya Kader, Müslüman Uygurlar'ın dil, din ve kültürel bakımdan baskı altında olduklarını kaydediyor.
”En büyük bedeli Uygurlar ödüyor”
Uygur iş kadını Rabiya Kader, Çin yönetimi tarafından ayrılıkçılıkla suçlandı ve 5 yıl hapis yattı. Halen Amerika Birleşik Devletleri’nde sürgünde bulunan Rabiya Kader, Dünya Uygur Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, evlenme çağına gelmiş yüzbinlerce genç Uygur kızının sürgüne tabi tutulduğunu belirtiyor. Birçok kez Nobel Barış Ödülüne aday gösterilen Rabiya Kader, uluslararası toplum liderlerini Pekin Olimpiyat Oyunlarının açılışını boykot etmeye çağırıyor.
Merkezi Almanya’da bulunan Tehdit Altındaki Halklar Derneği Asya uzmanı Ulrich Delius, Sincan bölgesinin Tibet’e kıyasla daha fazla mağdur olmasına rağmen gündeme gelmediğini belirtiyor: “En büyük bedeli Uygurlar ödüyor. Son 10 yıl içinde yüzlerce idamın infaz edildiği etnik topluluk da yine Uygurlar. Bu süre zarfında tek bir Tibetli idam edilmesine karşılık yüzlerce Uygur asılarak ölüm cezasına çarptırıldı. Bu gerçeği tartışmak ve artık harekete geçmek gerekiyor.”
11 Eylül’den sonra baskı arttı
Çin makamlarına göre Sincan Uygur Özerk Bölgesinde yaşayan Uygurların sayısı yaklaşık 9 milyonu buluyor. Pekin yönetimi, 11 Eylül saldırılarından bu yana Uygurları birçok uçak kaçırma eyleminden sorumlu tutuyor. Bağımsız kurumlarca kanıtlanamamış olmasına rağmen Çin yönetimi uçak kaçırma eylemi iddialarını gündemde tutuyor. Sincan bölgesi, bu gerekçelere de dayanarak dış dünyadan izole ediliyor. Federal Almanya Hükümeti'nin İnsan Hakları Sorumlusu Günter Nooke, Çin’in Sincan bölgesine uyguladığı baskılara dikkat çekiyor. Günter Nooke, Guantanamo’da uzun yıllardır tutsak olan Uygurlar’ı örnek gösteriyor: “Guantanamo'daki tutsak Uygurlar, son derece üzücü bir vaka. Bu insanlar yaklaşık iki yıldır Amerikan mahkemeleri nezdinde de masum. Buna rağmen serbest bırakılamıyorlar çünkü Çin’e geri gönderilmeleri halinde tutuklanmaları ya da işkence görmeleri ve hatta ölüm cezasına çarptırılmaları sözkonusu.”