Porträt FC Bayern
17 Ağustos 2010Çelişki gibi gelebilir ama Almanya’nın en başarılı kulübünün portresi bir yenilgiyle başlıyor. Bayern Münih, geçen sezon adını futbol tarihine yazdırabilirdi. Kulüp Almanya Şampiyonu olduğu geçen yıl zaman zaman çok üstün bir futbol sergiledi. Werder Bremen'i Almanya Kupası finalinde 4:0 yenerken en kolay maçlarından birini oynadı. Ancak kulüp tarihinde ilk kez üçte üç yapma fırsatını kaçırdı.
Louis van Gaal’in talebeleri Şampiyonlar Ligi finalinde İnter’in üstün futboluna boyun eğmek zorunda kaldı. Hollanda’lı teknik adam maç sonrası yaptığı açıklamayla rakip İnter’in hakkını teslim ediyordu: “Bence kazanmayı hak etmedik. Inter’e karşı çok daha iyi mücadele etmeliydik. Ancak bunu başaramadık.”
Bayern Münih bugüne kadar 22 Almanya Şampiyonluğu, 15 Almanya Kupası, 4 kez Şampiyon Kulüpler ya da sonraki adıyla Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazanmış olsa da hiç 2010 yılındaki kadar üstün bir sezon geçirmedi. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu finalde elinden kaçırdı ama son sezonda büyük sempati topladı.
FC Bayern yada nam-ı diğer FC Hoeneß
Bayern Münih deyince Uli Hoeneß adını atlamak olmaz. Hoeneß'in Bayern Münih'teki macerası 1970 yılında oyuncu olarak başladı. 30 yıldan fazla bir süre menajerlik görevini üstlenen Hoeneß geçtiğimiz sonbahardan beri de Bayern Münih’in başkanlığını yapıyor. 80’li yıllarda yönetici kadrosuna alındığında, kulüp neredeyse beş parasızdı. Hoeneß kulüp başkanı seçildiği gün şöyle konuşmuştu: “Hep Bayern Münih’e hizmet etmek istedim. Bu kulübü hep ileriye taşımaya çalıştım. Geriye baktığımda, hiç de fena iş yapmadığımı düşünüyorum.” Bu sözlere kimin itirazı olabilir ki?
Bayern Münih'in efsanevi kalecisi Sepp Maier bile bir keresinde ‘Bayern Münih demek Uli Hoeneß demek’ diye konuşmuştu. Bu arada 2009 yılında Uli Hoeneß’ten kulüp menajerliği görevini devralan Bayern’in eski futbolcularından Chirstian Nerlinger, göreve gelir gelmez Hollandalı yıldız Arjen Robben’i takıma kazandırarak dikkatleri çekti. Robben ile birlikte Fransız yıldız Franck Ribery, Bastian Schweinsteiger, Hollandalı Mark van Bommel ve Philipp Lahm şimdiki Bayern’in beyin takımını oluşturuyor.
Mükemmel Hollanda Bavyeralısı
Jürgen Klinsmann denemesinin başarısızlığa uğramasından sonra takımın başına getirilen Hollandalı Louis van Gaal Bayern Münih için ideal çözüm oldu. Kısa zamanda kulüple adeta özdeşleşen Hollandalı hoca, ‘Biz bize benzeriz, kimse bana benzemez. Kendimden emin, biraz kibirli, ama üstün, dürüst, çalışkan, yaratıcı aynı zamanda sıcak ve samimi bir insanım’, diyor. Van Gaal kısa zamanda Bayern Münih’in ayrıcalıklı havasına ayak uydurdu.
Bayern Münih’i takdir eden en güzel sözler ise, hiç bu kulübün formasını giymeyen ve Almanya’nın belki de gelmiş geçmiş en iyi oyun kurucusu olan dünya şampiyonu Günther Netzer’den: ‘Hiçbir zaman kalite ve klasından bir şey kaybetmeyen bir kulüp. Başkanından, yönetim kuruluna ve kadrosuna kadar, bu böyle. FC Bayern’i Almanya’nın emsalsiz kulübü iken dünyanın da en iyi kulüpleri arasına sokanlar, onlardır.’ Bayern Münih’in tek eksiği, dublenin bir basamak üstü. Kim bilir yeni sezonda belki onu da başarır.
© Deutsche Welle Türkçe
Tobias Oelmaier / Ufuk Çakır
Editör: Ahmet Günaltay