Almanya'da kızamık vakaları neden artıyor?
4 Aralık 2024Almanya'da toplum sağlığı konusunda en önemli otorite konumunda olan Robert Koch Enstitüsü (RKI), geçtiğimiz günlerde "Kızamık Almanya'ya geri döndü" uyarısında bulundu.
Kurumun açıklamasına göre, özellikle küçük çocuklarda yaygın olan ve ölümcül olabilen kızamık vakaları, 2024 yılında dramatik bir şekilde arttı. Üç yıl önce sadece sekiz vakaya rastlanırken bu yılın ilk on bir ayında 600'den fazla vaka kaydedildi.
Kızamık, genellikle döküntü ve yüksek ateşe neden olan, hava yoluyla bulaşan bir hastalık. 2023 yılında dünya çapında yaklaşık 107 bin kişi, kızamık nedeniyle hayatını kaybetti. 2019'dan bu yana Almanya'daki ebeveynler, çocuklarına tam bağışıklık için gerekli olan iki doz aşı yaptırmakla yasal olarak yükümlü. Bunun yerine getirilmemesi halinde 2 bin 500 euro para cezası öngörülüyor.
Hepatit B ve boğmaca gibi aşıyla önlenebilir diğer hastalıklar da artış gösteriyor. Uzmanlara göre, ithal virüslerden aşı şüpheciliğinin yaygınlaşmasına ve internetteki aşı karşıtı kampanyaların artmasına kadar farklı nedenler söz konusu.
COVID-19 pandemisinin artçı etkileri
Almanya'nın Bonn kentinde görev yapan çocuk doktoru Dr. Axel Gerschlauer, DW'ye yaptığı açıklamada, sosyal mesafe ve maske takma gibi COVID-19 önlemleri nedeniyle pandemi sırasında neredeyse tüm enfeksiyon oranlarının düştüğünü hatırlattı:
"Bu bakımdan artış, göründüğü kadar dramatik değil. Pandeminin artçı etkileri, bir muayenehanede enfeksiyon riskinden korkulduğu için en gerekli durumlar dışında doktora gitme konusunda isteksizlik olarak da yansımıştır."
İthal vakalar da bir başka sorunu teşkil ediyor. Köln'den Dr. Karella Easwaran, Alman kamu yayın kurumu ARD'de şu bilgileri verdi:
"Birçok insan seyahat ediyor. Buraya göç eden pek çok insan, aşı yapılmayan savaş bölgelerinden gelen ve Almanya'ya geldiklerinde ebeveynleri aşı yaptırmaları gerektiğinin farkında olmayan çocuklardan oluşuyor."
Aşı şüpheciliği artıyor
Bir de aşı şüpheciliği ve aşı karşıtı hareket var. Gerschlauer her iki olgunun da ayrı ayrı ele alınması gerektiğini vurguluyor:
"Şüpheci ebeveynlerin endişe ve korkuları, genellikle yetkililerin açıklamaları ve istatistik verileriyle giderilebilir. Çoğu zaman basit bir bilgilendirme broşürü ya da kısa bir konuşma yeterli olabilir. Ancak koyu aşı karşıtları karşısında elimiz kolumuz bağlı. Onlar, artık dışarıdan nüfuz edemediğimiz kendi dünyalarında yaşıyor."
Araştırma şirketi Statista'nın Kasım ayı başında yayınladığı bir çalışmaya göre, Almanya'da aşıya şüpheyle yaklaşan yetişkinlerin oranı 2022'de yüzde 22 iken 2024'te yüzde 25'e yükseldi.
Almanya'daki aşı karşıtı hareket, 19'uncu yüzyıla kadar uzanan derin bir geçmişe sahip. Bu hareket, Yahudi doktorlar tarafından yapılan tıbbi ilerlemelere şüpheyle yaklaşan Nasyonal Sosyalistlerin antisemitik öncülerinden, daha önceki aşıların uygulanmasının güvenliği konusunda endişe duyan doktor gruplarına kadar farklı kesimlerden oluşuyor.
Alman Federal Sağlık Eğitimi Merkezi'ne (BzgA) göre, kendilerini aşı karşıtı olarak görenlerin sayısı son yıllarda bir miktar artarak 2004'te yüzde 4'ten 2020'de yüzde 6'ya yükseldi. Ancak sosyal medyadaki yoğun faaliyetleri nedeniyle sayıları daha fazlaymış gibi bir algı oluşuyor.
Buna ek olarak bazı doktorlar, aşı zorunluluklarını "kişisel özgürlüklerin kısıtlanması" şeklinde gördükleri için "verimsiz" olarak değerlendiriyor. Bu da aşı karşıtı aktivistlerin ekmeğine yağ sürüyor.
Ezoterik düşünce ve aşırı sağa sempati artıyor
Araştırmalar, aşı karşıtlığının başka önemli göstergelerini de ortaya koyuyor. Güney Almanya'daki Freiburg Üniversitesi doktorları tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapor, "ezoterik düşünce" (içe yönelim) ile aşı şüpheciliği ve reddi arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor:
Örneğin homeopatiye inanan ya da alternatif eğitim kurumlarına gitmiş olan kişilerin, aşılara eleştirel bir gözle bakma olasılığı daha yüksek. 2021'de Saksonya eyalet hükümeti tarafından yürütülen bir başka araştırmaya göre, aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin destekçileri arasında aşı şüpheciliği oldukça yaygın.
Çocuk doktoru Gerschlauer'e göre, politikacılar ve tıbbi örgütler, devam eden bilgilendirme kampanyalarıyla sorunun çözümüne katkıda bulunabilir:
"Son yıllarda meningokok B aşısının tanıtımı için ne kadar çaba sarf edildiğini, üstelik aşının o dönemde Aşı Daimi Komitesi tarafından tavsiye edilmemesine rağmen bu reklam kampanyasıyla ne kadar çok insana ulaşıldığını görünce aynı çabanın kızamık aşısı için de sarf edilmesini diliyorsunuz."